Ana içeriğe atla

Giriş

Sosyal medyada iş sağlığı ve güvenliği (İSG) içeriği kurumsal ve bireysel yazarlar tarafından oluşturulur. Bu yazarlar çoğunlukla iş güvenliğini yönetmek için sosyal ağ sitelerinde profiller oluşturan ve bu bilgi kanalını mesajlarını popülerleştirmek, yaygınlaştırmak, paydaşlarla iletişim kurmak, bir konu üzerinde tartışmak veya görüş toplamak için kullanan kurumlardır. Bu bireysel ve kurumsal yazarlar, İSG konularını popülerleştiren ve paydaşları mesajlarını yanıtlamaya, yorumlamaya ve paydaşların kendi bilgilerini eklemeye teşvik eden bloglar ve mikro bloglar tutarlar. Sosyal medya, iş güvenliği kampanyalarına daha geniş kitlelere ulaşmak için dahil edilmiştir.

İş Sağlığı Ve Güvenliği Bilgi Aktarımında Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu

“(…) Bugün birçok farklı topluluk, dünyada gördükleri değişime karşı kendi tepkilerini yaratıyor. Web ve diğer dijital teknolojiler onlara hikâyelerini oluşturma ve ifade etme, dağıtma ve dünyanın her yerinden insanlar için daha açık ve erişilebilir hale getirme konusunda yeni yöntemler sunuyor. Benim sorum, sosyal pazarlama onlara daha iyi ve daha etkili bir biçimde nasıl yardımcı olabilir?”

C. Lefebvre [1]

İş sağlığı ve güvenliği (İSG) konularının sosyal medyadaki aktarımı çoğu durumda sosyal açıdan önemli olan diğer farklı konuların tanıtımıyla aynı yasalara tabidir. İSG konularıyla ilgili sosyal medya girdilerinde, özellikle biçim ve içeriğin çekiciliğini korumak önemli olduğunda ticari faaliyetlerde uygulanan iletişim ve pazarlama stratejilerinin kullanılmasının gerektiği bile söylenebilir. Sosyal medya kullanan İSG kurumlarının genellikle Facebook, Twitter ve YouTube gibi en popüler sosyal ağ sitelerinde profilleri bulunur. Ayrıca bu kurumlar RSS (blog girişleri, haber başlıkları, ses ve video gibi sık güncellenen girdileri standart bir formatta yayınlamak için kullanılan bir web feed formatları dizisi) kullanıyorlar. İSG ile ilgili bloglar, kamu kurumları, işletmeler veya bireyler tarafından oluşturulan İSG konulu bloglar, ABD’de yaygın olarak kullanılırken Avrupa'da oldukça nadirdir.

Etkili bir sosyal medya iletişimi sağlamak için iş sağlığı ve güvenliği ile ilgilenen kurum ve kuruluşlar, işverenler ve bu konularla ilgilenen tüm taraflar sosyal medya yoluyla uygulanabilecek bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirmelidir. Kurum ve kuruluşlar sadece markalar ve ürünler ile değil, aynı zamanda sosyal medya üzerindeki tanıtım faaliyetleriyle de  önemli ölçüde tanınırlık kazanabilirler. Bununla birlikte, madalyonun daha karanlık tarafı vardır: yanlış yürütülen eylemler sadece bilgiyi yaymakla kalmaz, aynı zamanda kuruluşlara büyük zararlar verebilir. Sosyal medyada, olayların dinamiği diğer iletişim düzlemlerinden çok daha büyüktür. Bu nedenle, dijital devrime katılmadan önce, yeterince bilgi sahibi olmak önemlidir. Çünkü bu bilgiyle donanma eğilimi çoğu internet kullanıcısında zaten mevcuttur.

Sosyal Medyaya Katılmadan Önce Neyin Net Olması Gerekir?

Bazı iş sağlığı ve güvenliği kuruluşları zaten sosyal medya kullanmaktadır. Ancak kuruluşların birçoğu, gerçek kaynak yetersizliği veya yetersiz oldukları inancı, kültürel direnç, yasal veya diğer engeller nedeniyle bu araçları henüz kullanmamaktadır. Sosyal medya üzerinden insanlara ulaşma kararı çok önemlidir ve tüm paydaşların katılımıyla yönetim ekibi tarafından verilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği bilgilerinin aktarımı için sosyal medya araçlarının kullanılması sürecinde fırsatların ve tehditlerin tam olarak anlaşılması gerekmektedir.

Başlangıçta, sosyal medyaya kıyasla ikinci plana itilmiş olsa da web sitelerinin üstünde durulmalıdır. Aslında, web sitesi sosyal medya profilini oluşturacak kişinin tüm bilgi kaynaklarının temelini oluşturur. Web sitesinin kullanımını kolaylaştırmaya ve kullanıcı dostu olmasını sağlamaya yönelik çabalardan sonra, başkalarına kolayca önerebilmek için bir adım daha atılmalıdır. RSS kanalı eklemek veya web sitesini Twitter.com veya Blip.pl gibi popüler sitelere göndermek bilgi paylaşımını ve kullanıcı grubu oluşturmayı önemli ölçüde kolaylaştırır.

Birçok uluslararası ve ulusal iş sağlığı ve güvenliği kurumunun web siteleri, sosyal medya üzerinden iletişim  için iyi bir başlangıç noktasıdır .

Bununla birlikte, web siteleri üzerinden kapsamlı ve güvenilir bilgi sağlayan ancak sosyal medya kullanmayan bazı kurum ve kuruluşlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) [2]
  • Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezleri Ağı (ILO / CIS) [3]
  • Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) [4]
  • Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi(EFSA) [5]
  • Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim ve Öğretim Ağı (ENETOSH) [6]
  • Avrupa İşyerlerinde Sağlığı Geliştirme Ağı (ENWHP) [7]

Web sitelerini koruyan ve RSS gibi bazı araçları kullanan Business Europe ve İngiltere İş Sağlığı ve Güvenliği ajansı gibi (IOSH) bazı kurumlar da mevcuttur. [8]

Sosyal medya üzerinde iletişim çalışmalarını planlarken, birkaç temel soruya cevap verilmesi gerekir:

  • İletişimde hedef kitleniz kimdir?
  • Kurum nasıl çalışır? Kurum hedef kitleyle etkileşim ve iletişim halinde olmaya açık mı?
  • Ne hakkında iletişim kurmak istiyor?
  • İletişim ne sıklıkla yapılacak?
  • İletişim faaliyetleri kimlerle yürütülecek?
  • Kurumun sosyal medyadaki varlığı hangi kriz durumlarını ortaya çıkarabilir?

İş sağlığı ve güvenliği kurumunun  sosyal medya iletişiminin etkin bir şekilde yönetebilmesi için yapının, kuralların ve liderlik yapısının oluşturulması gereklidir. Kurumun bu iletişimde hangi rolü (uzman, bilimsel otorite, öğretmen, güven organizasyonu vb.) üstleneceğini belirlemesi ve vurgulaması önemlidir. Hedef kitle seçilirken bu hedef kitleye ulaşmanın yollarına da karar vermek gerekir.

Sosyal Medyayı İSG Amaçları İçin Kullanmanın En Önemli Kuralları

Sosyal medyaya katılım, iletişim bilimlerini, stratejik planlamayı, araştırmayı ve değerlendirmeyi içeren entegre bir iş sağlığı ve güvenliği (İSG) iletişim programının veya projesinin bir parçası olacaktır.

Sosyal medya içerik yazarının, aşağıdaki kuralları bilmesi ve bu kurallara uyması gereklidir:

  1. Her etkili iletişimde olduğu gibi, sosyal medya kanalları aracılığıyla yayılmak için geliştirilen mesajlar doğru, tutarlı ve bilimsel temelli olmalıdır. Sosyal medyada yayınlanan diğer bilgilerden daha görünür olması beklenen bilgilerin belirli özellikleri olmalıdır: basit ve kısa, açık ve anlaşılır bir dilde yazılmış ve gerçeklerle sınırlandırılmış olmalıdır.
  2. Mesaj, alıcının dikkatini çekmelidir. Karmaşık içerik, alıcının ilgisini uzaklaştırır. İçerik anahtar kelimeler veya kelime öbekleri gibi birkaç kelime içermelidir. Bilginin ilginç grafikler veya görsel-işitsel öğelerle donatılması da etki düzeyini arttıracaktır.
  3. Kullanılan tüm sosyal ağ sitelerinde görsel unsurlarda standartlar oluşturulmuştur.  Logo ve kurum grafiklerinin tüm mesajlarda tek tipte olması önemlidir.
  4. Sınırlı bir kitleyi hedefleyen mesajlar muhatabı olan kitleye iletilmelidir.
  5. Bilgilerin sunulduğu zaman dikkatlice seçilmelidir, sunulan bilgi emsal olan diğer sosyal medya sitelerindeki bilgilerin önüne geçecek düzeyde cazip olmalıdır.
  6. Yayılmayan bilgiler etkili olmayacaktır. Sosyal medya siteleri, farklı web siteleri ve iş ortakları ve arkadaş ağı bilgiyi yaymak için kullanılabilir. Ancak, kullanıcılardan sizin tarafınızdan yayınlanan içeriğin alıcılar tarafından paylaşılması da isteniyorsa basit bir yol tanımlanmalı ve bu açıkça tarif edilmelidir.
  7. Yayınlanan içerikler konusunda alıcılarının davranışları da izlenmeli ve alıcılar arasında ilgi uyandırıp uyandırmadığına dikkat edilmelidir. Alıcı tepkileri iletişim stratejisinde bir şeyin değiştirilmesi gerektiğinin bir işareti olabilir.
  8. İnternette bilginin yayılması üzerine yapılan araştırmalar, sosyal paylaşım sitelerinin kullanıcıları tarafından işlenen ve pekiştirilen bilgilerin çoğunun geleneksel medyadan geldiğini göstermektedir. Geleneksel medya, belirli bir konuda bir sohbeti tetikler, bir web sitesinin kullanıcıları bu bilgiyi filtreler ve bilgi doğrultusunda ilgilerini çeken içeriği yayar. Bu argüman şüphesiz ki geleneksel medyanın önemsenmesi ve geleneksel medya üzerinden sosyal medyaya geçen bilgilerin takip edilmesi gerektiğini göstermektedir.
  9. Kurumun sosyal medyada işleyişi, kullanıcılarla diyalogun sürdürülmesi ve olumsuz görüşlere de saygı duyması yoluyla iletişimin etkili ve güvenilir olması için deneyim kazanılması gerekmektedir.

Sosyal medya araçlarını kullanan kurum ve sosyal medya araçlarından seçilmiş bazı örnekler aşağıdaki gibidir:

  • Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA): Facebook, Twitter, Linked-In ve YouTube ile RSS, blog ve elektronik bülten [9]
  • Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfı (Eurofound): Facebook, Twitter, RSS ve YouTube [10]
  • Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC): Facebook, Twitter ve Flickr [11]
  • Dünya Sağlık Örgütü (WHO): Facebook, Twitter, YouTube ve RSS [12]
  • Uluslararası Risk ve Güvenlik Yönetimi Enstitüsü (IIRSM): Facebook ve Twitter [13]
  • Danimarka Sendikalar Federasyonu: Facebook [14]
  • Estonya İşveren Konfederasyonu: Facebook [15]
  • İrlanda Sağlık ve Güvenlik Kurumu (HSA): Twitter, YouTube ve RSS [16]
  • Finlandiya İş Sağlığı Enstitüsü (FIOH): Facebook ve Twitter [17]
  • İngiltere'de Güvenlik ve Güvenilirlik Topluluğu (SaRS): Facebook, Twitter, LinkedIn [18]
  • Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi: Facebook, Twitter, RSS ve podcastler [19]
  • Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (NIOSH), ABD: Facebook, Twitter, YouTube, MySpace, Flickr, podcast'ler, blog ve RSS [20]
  • İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, ABD: Facebook, Twitter ve LinkedIn [21]
  • Güvenlik Mühendisliğinde Kadınlar (ASSA) ABD: Facebook, Twitter ve LinkedIn [22]
  • Amerikan Mesleki Terapi Derneği (AOTA), ABD: Facebook ve Twitter.[23]

Mevcut Profillerin En Sık Kullanılan Sosyal Medyada Nasıl Muhafaza Edileceğine Dair Kısa Yönergeler

Sosyal medyaya katılım konusunda kapsamlı bir yaklaşım şüphesiz güvenilir iletişime katkıda bulunacaktır. Bu bölüm, Facebook ve Twitter’da etkili bir profil oluşturmanın yanı sıra bir blog açmak için bazı yönergeler içerir.

Facebook'ta başarılı iletişim

Facebook, iş sağlığı ve güvenliği konusunda bazı güncel bilgilerin paylaşılmasına, aktif ve katılımcı bir topluluk oluşturulmasına ve yeni bir etkinlik geliştirilmesine olanak tanır. Bu platform ayrıca iş sağlığı ve güvenliği mesajlarını desteklemek  için de kullanılabilir. Facebook sayfasına sahip olmak istiyorsanız önemli olan birkaç genel kural vardır:

  1. Facebook her şeyden önce kullanıcılarıyla uzun süreli ilişkiler kurmak için bir platform görevi görür, bu nedenle uzun vadeli bir iletişim stratejisi oluşturmak mantıklıdır. Pratik olarak çok yüksek olmayan bir bütçe, insan kaynakları ve zaman yönetimi gerektirir.
  2. Alıcıların ve çevrelerinin bilinmesi, Facebook'ta bilgilendirme veya tanıtım amaçlı her girişimin başarısının anahtarıdır. Profil sahibi tarafından alıcıların ve çevrelerinin hangi ihtiyaçlarının karşılanabileceğini anlamak da aynı derecede önemlidir. Örneğin: kurum, kullanıcılar tarafından gönderilen mesajlara ve sorulara hızlı ve net bir şekilde yanıt verebilir mi veya idari prosedürler kullanıcıların bilgi için uzun süre beklemesini mi gerektirecek? Kurum, alıcılardan eleştirel yorumlar almaya ve onlara uygun bir şekilde tepki vermeye hazır mı? gibi sorulara cevap vermek önemlidir.
  3. Yapılacak faaliyetleri hedef kitlenin doğası ve beklentilerine göre şekillendirmek iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Tüm alıcılara yönlendirilen bir mesajın sadece sınırlı ilgi uyandırması muhtemeldir. Profil sahibinin web sitesine gelen alıcılara bilgilendirme desteği veya uzmanla iletişim olanağı ve uzmanın iletişim bilgileri sağlanmalıdır. Profil sahibiyle iletişim kurma olanağı tanınan bir alıcı profil sahibiyle bir tür bağ hissedecek ve web sitesini sıkça ziyaret etmeye daha istekli olacaktır.
  4. Facebook'taki etkinliğin olumlu bir şekilde algılandığından ve kullanıcıların bu profille iletişim kurmak istediklerinden emin olunmalıdır. Aksi takdirde, varsayılan eylem stratejisinin veya yöntemlerinin gözden geçirilmesi gereklidir.
  5. Belirli paylaşımlar için ayrı görseller oluşturulabilir. Bunlar, özellikle paylaşım için tasarlanmış bir logoyu, aynı zamanda bir fotoğrafı veya profesyonel olmayan bir resmi içerebilir. Bu görseller, “Site” veya “Events” bölümüne yerleştirildiklerinde dikkat çekerler ve kullanıcıları açıklanan paylaşıma ilgisini çekmeye yardımcı olur. Facebook’ta yazarın alıcılarla doğrudan iletişim kurma olasılığı vardır ve bu, sadece kolayca iletişim kurmak için değil, aynı zamanda belirli bir grup oluşturmak için de bir fırsat yaratır.
  6. Diğer kurumların benzer faaliyetleri nasıl yönettiklerini takip etmek de ilham verici ve aydınlatıcı olabilir. Bu alandaki tüm vaka çalışmaları ve başarı öyküleri profil sahibi açısından teşvik edicidir.
  7. Bir Facebook profilinizi, konuya özgü ve takipçisi çok sayfalara bir küçük resim ve bağlantı eklemek, kampanya materyallerine bir küçük resim ve bağlantı eklemek, paydaşlara e-posta göndermek ve Twitter'da tanıtım mesajı yayınlamak yoluyla tanıtmakta önemlidir.
  8. Facebook'ta yapılan her bilgilendirme kampanyası sırasında, tatmin edici sayıda tıklamaya ulaşılıp ulaşılmadığı değerlendirilerek etkinlik raporu hazırlanmalıdır. Özellikle ücretli reklamların yayınlanması durumunda Facebbok bu olanağı tanır. Facebook, profil sahibinin alıcıların dikkatinin ne ölçüde çekilmiş olduğu yönünde fikir edinmeyi sağlar. Facebook’un bu raporlama araçları: tıklama sayısı, TO (tıklama oranı-bir web kullanıcısının reklamdaki tıklama sayısı ile görüntülenen reklam sayısı arasındaki ilişkiyi ölçen bir endeks), işlem hızı (ilk tıklamayı yapan kullanıcıların hangi kısımda tıklama sonrası işlemi gerçekleştirdiğini gösteren bir dizin ve tıklama başına maliyet vb.)’dır. Facebook kullanıcılarıyla etkin bir iletişim kurulamaması halinde açılış sayfası veya ücretli bir reklamın tıklanma oranını takip etmeye yarayan alt sayfaları kullanmak doğru bir adım olacaktır.

Facebook'ta İSG iletişimine örnekler:

  • Napo Konsorsiyumu popüler İSG çizgi filmlerinin kahramanı NAPO için oluşturduğu Facebook sayfası[24]
  • Finlandiya'da bir sigorta acentesi tarafından hazırlanan “İyi bir iş arkadaşı olma ve ortak çalışma ortamına katkıda bulunma” kampanyası[25]
  • Finlandiya İş Güvenliği Merkezi tarafından hazırlanan “İşyerinde esenlik” temalı sayfa [26]
  • Polonya'nın İSG konularında bir dergisi olan “Promotor”un, Facebook'ta haber yayımlamak ve kullanıcılarla görüş alışverişinde bulunmak için oluşturduğu sayfa [27]
  • İşyerindeki hastalık ve yaralanmaları ortadan kaldırmaya odaklanan devlet kurumu olan Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi'nde, 1000'den fazla üyenin çalışanların eğitimi için iyi uygulamaları, iş güvenliğiyle ilgili olayların ayrıntılarını paylaşmak üzere hazırlamış olduğu Facebook sayfası [28]
  • Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC), liderlik, araştırma, eğitim ve müdafaa yoluyla işyerinde, evlerde, topluluklarda ve yollarda yaralanma ve ölümleri önleyen bir kuruluştur. Facebook sayfası haberler, tartışmalar ve resimler sunar.[29]

 

Twitter'da Mikroblog Oluşturma

Çalışanların İSG sorunları, kurumunuz ve ürünleriniz hakkında gerçekten ne düşündüğünü bilmek istiyorsanız, Twitter bu görüşleri toplamak için en iyi platformdur. Benzer şekilde,  bir haber, görüş veya tavsiyeyi kısa bir biçimde iletmeye Twitter çok yardımcı olacaktır. Twitter’de bir hesap oluştururken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar aşağıda verilmiştir:

  1. Twitter'daki hesaplar, kurumu hızlı bir şekilde bulmayı ve tanımlamayı mümkün kılar, bu nedenle her zaman yüksek kalitede olmalı ve kuruma ait aktif olmayan hesaplar silinmelidir.
  2. Profil resmi, profil olduğu kurum veya şirketin resmi açıklaması eklenerek açıkça vurgulanmalıdır. Hesap bulunulan ülkeyle sınırlıysa bu durum belirtilmelidir.  Kurumun varsa başka ülkelerdeki hesapları da görünür olmalıdır. Bilginin bütünlüğü için, şirketin web sitesi bağlantısı ve e-posta adresi hesaba eklenmelidir. Profilin arka planı şirketin grafiklerinden alınmış bir renge sahip olabilir.
  3. Bir Twitter hesabı yalnızca bölgenizden gelen haberleri veya basın açıklamalarını içermemelidir. Paylaşımınızda alıcılara farklı bir mesaj vermeye çalışarak bilgiler kişiselleştirilmeli, işletme veya kurumla ilgili olağandışı durumlar paylaşılmalı ve böylece alıcıların ilgisi çekilmelidir. Tweetler için önerilen uzunluk boşluklar da dâhil olmak üzere, mesajların düzenlenmeden kolayca yeniden tweetlenebilmesini sağlamak için 120 karakterdir.
  4. Alıcılar, hesaba kolay erişim, kendilerine gösterilen duyarlılık, sorulara hızlı cevaplar alma, resmi olmayan bir iletişim şekli gibi unsurları dikkate alır,  resmi olmayan kurumlar ve ürünleri hakkında bilgiye ulaşmayı tercih eder.
  5. Hesabın Twitter tarafından doğrulandığını göstermekte önemlidir.
  6. Bilgiler, yalnızca web sitesindeki bir bağlantı aracılığıyla değil, aynı zamanda logoyu başka malzemelere yerleştirerek de tanıtım yapılmalıdır. Çok sayıda takipçiyi ulaşmak önemli bir başarı kriteridir.
  7. Paylaşımlara verilen yanıtlar karmaşık ve üstünlük taşlayıcı biçimde olmamalıdır. Sık sorulan sorular ve cevapları diğer tüm Twitter kullanıcıları için görünür olmalıdır. Eğer bir eleştiri gelirse, onun büyümesine izin vermeden hızlı ve olumlu şekilde cevap verilmelidir.

Twitter'ı İSG iletişimi için kullanma örnekleri:

  • Avrupa Komisyonu Girişim ve Sanayi Genel Müdürlüğü, hesabında önemli ekonomi olayları, AB'de işgücü piyasası, finansal konular vb. hakkında bilgi vermektedir.[30]
  • Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) kullanıcılara olaylar, yayınlar, görüşler ve yorumlar hakkında bilgi sağlamakta ve ajans kampanyasının renkleri ve grafik çalışmaları hesabın grafik arka planı olarak kullanılmaktadır.[31]
  • İrlanda İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (HSE) kullanıcıları makaleler ve etkinlikler gibi haberler hakkında düzenli olarak bilgilendirmektedir.[32]
  • İngiltere İş Hijyenistleri Derneği (BOHS) olaylar, eğitimler, yeni raporlar, önemli tarihler, bildiri çağrıları vb. hakkında bilgilendirme yapmaktadır.[33]
  • İş Sağlığı Enstitüsü (IOH) yeni araştırmalar, raporlar ve istatistikler hakkında da bilgi vermektedir.[34]
  • Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Twitter hesabında stres azaltma, işyerindeki olumsuz durumlarla baş edebilme, yasal düzenlemeleri ve risk değerlendirme formları gibi konularda güncel bilgiler paylaşmaktadır. [28]
  • ABD İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, derginin içeriği ve diğer haberler hakkında bilgi vermektedir .[21]

Blog Oluşturmada Önemli Hususlar

Blog oluşturma, kurumsal etkinlikleri  tanıtmanın çok iyi bir yoludur. Blogta kurumun en hâkim olduğu iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konuları, etkinlikleri ve yayınları hakkında yazılara yer verilebilir. Potansiyel okuyuculara kurumun/şirketin diğer kurumlardan/şirketlerden farkı ve okuyuculara ne tür bir fayda sağlayacağı bilgisi verilebilir. Blog oluştururken bazı genel kurallara uyulmalıdır:

  1. Kurumsal bir blogun görevi, okuyucuların taleplerini dikkate alarak kurumun faaliyetleriyle ilgili konularda okuyucuları bilgilendirmektir. Okuyucular blogu düzenli olarak ziyaret ederse, yayınlanan bilgiler güncel olmalıdır. Tarayıcıların çalışması nedeniyle, yeni içeriklerin haftada iki-üç kez blogda görünmesi gerekir. Blogda nadiren paylaşım yapılması okuyucuları blogun terk edilmiş olarak görmesine sebep olur,  kurumun güvenilirliğinin azalmasına sebep olur.
  2. Bir blogun okuyucuları çekecek bir özgünlüğü olmalıdır, bu çok özel yönü tanımlamak oldukça zordur. Bu,yazarın tasarım yeteneği veya blogda paylaşılacak somut ve yararlı bilgiler olabilir.
  3. Kurumsal bir blog sanki özel bir blogmuş gibi kapalı olmamalı, içerik kurumun misyon, politika ve stratejisini bulundurmalıdır.
  4. Blogun sahibi, okuyucuların yorumlarına aktif olarak tepki vermeli ve blog böylece aktif okuyucu topluluğunu oluşturmalıdır.
  5. En önemli unsur blog stratejisini hazırlamak ve hedeflerini belirlemektir. Blog bilgilendirmek veya eğitmek için mi tasarlandı? Okuyuculara katkısı ne olacak? Sorularının cevaplanması önemlidir.
  6. Kurum hakkındaki, gizli bilgiler, kurumun içyapısıyla ilgili bilgiler veya yenilikçi stratejiler, yüklenici veya ortaklarla yaşanan sorunlar hakkında bilgi yayınlanması önerilmez. Yükleniciler, ortaklar veya çalışanların yazılı rızası olmadan isimlerinin veya soyadlarının kullanılması önerilmez.
  7. Teknik terminoloji veya ticari jargon, alıntı olarak yayınlanmadığı sürece kullanılmamalıdır. Blog çok dar bir kitleyi hedeflemiyorsa, içeriğin çok çeşitli okuyucular için anlaşılabilir bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
  8. Paylaşımlarla ilgili referanslar ve bağlantılar sağlanmalıdır.

İSG bloglarına örnekler:

  • Avrupa Güvenlik ve Sağlık Ajansı'nın blogu [9]
  • İngiliz Psikoloji Derneği'nin Mesleki Dergisi blogu[35]
  • Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü bilim blogu[36]
  • OSHA Hukuk Blogu, ABD'den bir İSG uzmanı blogu[37]
  • Kurumsal sağlık ve çalışan sağlığı sağlık blogu[38]
  • Çalışan Sağlığı Blogu [39]
  • Avustralya'dan İSG danışmanı tarafından işletilen önemli işyeri güvenliği sorunları hakkında haberler ve görüşlerin yer aldığı SafetyAtWorkBlog [40]
  • ABD İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi Blogu [41]
  • Malezya Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Blogu [42]

Sonuçlar

Sosyal medya hızla birçok alanda iletişim standardı haline gelmekte, günümüzde birçok kuruluş, paydaşlarla iletişim kurmak için sosyal ağları kullanmaktadır. Kurumların ve İSG uzmanlarının bilgi teknolojisinin ana akımının gerisinde kalmayı göze alamayacakları açıktır. Sosyal medya, kurumlar ve halk arasındaki ilişkinin geliştirilmesini kolaylaştırmakta, eğitime ve ilerlemeye katkıda bulunma konusunda önemli bir role sahiptir.  Sosyal medyanın rolü, modern bilgi teknolojisinin gelişmesiyle birlikte büyümektedir. Telekomünikasyon şirketleri cep telefonlarıyla kısa mesaj göndermenin artık geçmişte kaldığını iddia ediyor. Coğrafi konum hizmeti sunan ve 6,5 milyon kullanıcısıyla sosyal medya devleri Faceebook ve Twittere yaklaşmak üzere olan Foursquare’in Yönetici Direktörü Dennis Crowley [43]sosyal ağ telefonlarının popülaritesini arttığını ifade  ediyor.  Sosyal ağ telefonları ile sosyal ağların son teknolojik çözümleri web sitelerini mobil cihazlarla entegre etme için kullanmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Yeni, özel olarak tasarlanmış telefonların kullanımı daha kolay olacak ve kullanıcının bulunduğu yerden bağımsız olarak içeriği birleştirme ve bölme olanağı sunacaktır. Bu yenilik, sosyal medya ile yeni iletişim teknolojilerinin birleşiminin sadece bir örneğidir. Sosyal medyanın geleceği gibi görünen bu tür bir kombinasyonun iş sağlığı ve güvenliği için de kullanılması büyük ölçüde muhtemeldir.

Kanadalı bir sosyolog ve en saygın İnternet araştırmacılarından biri olan Barry Wellman tarafından yapılan araştırmalar ve ekibi, internet aracılığıyla iletişimin, doğrudan toplantılar veya telefon görüşmeleri gibi diğer iletişim biçimlerini elimine etmeden iletişime imkân verdiğini belirtmiştir. Dahası, aktif internet kullanıcılarının siyasi ve sosyal yaşama daha yoğun bir şekilde katıldıkları ortaya çıkmıştır. İşyerleri, koşulları ve İSG sorunları ile birlikte gerçekliğini korusa da sosyal medya aracılığıyla kendileri hakkında bilgi paylaşma süreci yeni bir boyut kazanmıştır.

daha fazla okuma

‘8 Great Public Health Campaigns Using Social Media’(5 February, 2010). Retrieved 13 March 2011, from: http://ohmygov.com/blogs/general_news/archive/2010/02/05/8-great-public-health-campaigns-using-social-media.aspx

Brogan Ch., ‘Trust Agents: Using the Web to Build Influence, Improve Reputation, and Earn Trust’. Wiley, Rev Upd edition 2010

EU-OSHA - European Agency for Safety and Health at Work (2011, c), Retrieved 12 April 2011, from http://osha.europa.eu/en/blog/front-page HSI - Health & Safety International, (2011), Retrieved 26 June 2011, from http://www.hsimagazine.com

Farin K., ‘Social media and their impact on occupational safety and health communication’ (OSH Wiki: ERO-10-06-f.8)

Fouts, J. ‘Social Media Success! Practical advice and real world examples for social media engagement using social networking tools like Linkedin, Twitter, Blogging and more’. Happy About, 2009

IOSH - Institution of Occupational Safety and Health (2011), Retrieved 20 May 2011, from http://www.iosh.co.uk Rainie, L. ‘Networked Creators. How users of social media have changed the ecology of information. [accessed February 2011 from http://www.vala.org.au/vala2010/papers2010/VALA2010_Keynote_Rainie_Final.pdf];

‘Occupational health and safety’. Wikipedia, the free encyclopedia. Retrieved 13 March 2011, from http://en.wikipedia.org/wiki/Occupational_safety_and_health

‘Promoting Health and Safety Through Social Media’. Retrieved 13 March 2011, from:http://www.ccohs.ca/products/webinars/social_media.pdf>;

‘Safety culture’. Wikipedia, the free encyclopedia, Retrieved 13 March 2011, from http://en.wikipedia.org/wiki/Safety_culture

‘Social media’, Wikipedia, the free encyclopedia, Retrieved 13 March 2011, from: http://en.wikipedia.org/wiki/Social_media

‘Social networks in emergency management’ (17 September, 2009). Retrieved 12 April 2011, from http://www.cos-mag.com/Emergency-Management/Emergency-Management-Stories/Social-networks-in-emergency-management.html

Sublet V., Spring Ch., Howard J., ‘Does social media improve communication? Evaluating the NIOSH science blog’. American Journal of Industrial Medicine, Volume 54, Issue 5, pages 384-394

Qualman, E., ‘Socialnomics: How Social Media Transforms the Way We Live and Do Business’. Wiley 2009

 

Katkıda bulunan
Klaus Kuhl

Wioleta Klimaszewska

Ayse Nazlioglu