Giriş
İnternet, ticari amaçlar için, çok hızlı bir şekilde kullanılmaya başlanan sosyal medya da dahil olmak üzere yeni iletişim biçimleri oluşturmayı ve geliştirmeyi mümkün kıldı. Bilgiyi yaymanın bu yolu popüler hale geldi ve sadece iş alanında değil, aynı zamanda kamu sektöründe de gelişti; ancak yeni çözümler bu alanda daha yüksek miktarda çekingenlik ve güvensizlikle kabul edildi[1]. Şu anda, sosyal medya çeşitli tematik alanlarda sadece bireyler tarafından değil, aynı zamanda bu kanal aracılığıyla kendi alanlarından bilgi yayınlayan kurumlar tarafından da kullanılmaktadır. Bu aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği alanı (İSG) için de geçerlidir.
Web 2.0 ve Sosyal Medya
İnternetin geliştirilmesi sürecinde, temel rolü kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin oynadığı web siteleri ortaya çıktı. Popüler adları Web 2.0'dı. Aksine Web 1.0 olarak adlandırılan Geleneksel web siteleri; alıcılarının, yalnızca bu amaç için az sayıda araç kullanan az sayıda yazar tarafından oluşturulan içeriklerin sadece alıcısı olmasına izin verir[2] .
Bazı kaynaklar buna katılmasa da sosyal medya genellikle Web 2.0 ile tanımlanan bir terimdir [3]. Tanımlardan birine göre sosyal medya; içerik oluşturmayı ve kolayca paylaşmayı mümkün kılan sohbet ortamının kullanımı ile bilgi ve görüşlerini paylaşabilen, çevrimiçi bir iletişim sürdüren grup üyelerinin etkinliklerini, uygulamalarını ve davranışlarını içerir. Bu paylaşımlar; metinler, görüntüler, video ve ses kayıtları şeklinde olabilir [4].
Sosyal medya çeşitli biçimlerde olabilir. Weiss, içeriklerine göre sosyal medyayı içeriklerini dikkate alarak aşağıdaki kategorilerle sınıflandırır:
- YouTube (video paylaşımı), Flikr (fotoğraf paylaşımı) ve Slideshare.com (multimedya sunularını yayınlamak ve görüntülemek için bir web sitesi) gibi içerik paylaşım web siteleri;
- Sosyal ağ siteleri - ör. Facebook, MySpace, LinkedIn, Xing;
- Twitter dahil çeşitli bloglar ve mikro bloglar;
- Zoho veya Google Dokümanlar gibi ortak çalışma siteleri;
- İnternet forumları ve inceleme siteleri;
- Wikipedia gibi web siteleri de dahil olmak üzere kullanıcılarının etkileşimini ve işbirliğini sağlayan çeşitli web siteleri - ör. Yahoo Cevapları, SecondLife, Digg veya Delicious.
Yukarıda zikredilen sosyal medya biçimlerinin yararlılığı büyük ölçüde ulaşılması planlanan kitleye ve içeriklerine bağlıdır [5]. Birçok sosyal medya biçimi, iş sağlığı ve güvenliği alanında, işverenler ve çalışanlar hakkında bilgi alan alıcılara ulaşmak amacıyla kullanılabilir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgileri Alıcılarına Yaklaşma Şeklindeki Değişiklikler
Sosyal Medyaya Güven
Sosyal medya kullanımı (ses ve video paylaşımı, sosyal gruplarda, örneğin Facebook'ta karşılıklı bilgilendirme vs.), geleneksel yöntemlere göre (geleneksel web sayfaları, dağıtım) basılı materyaller, geleneksel eğitimlerin organizasyonu, televizyonda reklam spotlarının hazırlanması vs.) iş güvenliği ve sağlığı (İSG) bilgi alıcılarına daha geniş çapta ulaşılmasını sağlar.
Bilgi alıcılarının yanı sıra içerik oluşturucuların sayısı da artmaktadır. Sosyal medyada, kişinin düşüncelerini veya fikirlerini yaymak için belirli bir alanda gazeteci, politikacı veya uzman olması gerekmemektedir. İSG hakkında sürekli olarak bilgi almak ve belirli bir kurumun inisiyatiflerine ilişkin yorum şeklinde kendi görüşlerini dile getirebilmek için, sadece sosyal ağ sitesindeki konu ile ilgli bir kurumun veya ilgili bir derginin arkadaşı statüsüne sahip olmak yeterlidir. Sonuç olarak, bloglar, Twitter veya Facebook gibi İSG alanında bilgilendiren web sitelerinin kabul edilebilirlik düzeyi artmaktadır.
2011 Edelman Güven Barometresi Bulgularının sonuçları, katılımcıların genel olarak medyaya duydukları güvenin arttığını göstermektedir (2010'da ankete katılanların% 45'inden 2011'de% 49'una)[6]. Katılımcıların bir şirket hakkında bilgi aradıkları birincil kaynaklar web tarayıcılarıdır (yanıtların%29'u), ardından çevrimiçi haber kaynaklarından gelen bilgiler gelmektedir (%19). Katılımcıların ikincil olarak seçtikleri kaynaklar şunlardır: ilk etapta çevrimiçi haber kaynaklarından gelen bilgiler (% 23), daha sonra basılı kaynaklardır (dergiler, dergiler % 17). Belirli bir konuda bilgi arama ile ilgili sıralamada, her iki durumda da sosyal medya 7. sırada yer almaktadır- Birincil kaynak (% 5) ve ikincil kaynak (% 7)-. (2011 Edleman Trust Barometer Findings, 2011) Bulgular, sosyal medyanın çevrimiçi ortamda giderek daha fazla zaman harcayan katılımcılar için güvenilir bilgi kaynakları (iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgiler) olduğunu doğrulamaktadır.
İSG Alanındaki Yetkililer Tarafından Sosyal Medyanın Kullanımı
Sosyal ağlarda var olmanın makul olduğu düşüncesi yaygın kabul görmektedir ki eğitim kurumları ve halk kütüphanelerinin de bu tür çözümleri olağan operasyonlarının bir parçası olarak kullanırlar [1]. Bloglar veya mikro bloglar gibi iletişim araçları , İSG alanında da otorite rolünü üstlenen kuruluşlarca kullanılmaya başlanmıştır. Facebook, LinkedIn, YouTube’de profilleri, ayrıca Twitter'da bir blogu bulunan, kayıtları Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) tarafından görüntülenebilen Finlandiya İş Sağlığı Enstitüsü (FIOH) bunun iyi bir örneğidir.
İnternet kullanıcılarının sayısı arttıkça, güvenlerini kazanmanın en büyük rolü arkadaş toplayan sosyal paylaşım siteleri tarafından oynanmaktadır. Bu tür siteler, benzer şekilde düşünen ve kendileri hakkında düşüncelerini, fikirlerini ve bilgilerini paylaşmak için sanal ortamda bir araya gelen insan gruplarını bünyelerinde toplar. Facebook örneği, bu tür web sitelerinin 500 milyondan fazla kayıtlı kullanıcıya bile sahip olabileceğini göstermektedir ki bu da son alıcılara bilgi sağlamak için büyük fırsatlar yaratmaktadır[7]. Olumlu imajlarını ve güvenlerini inşa ederek, İSG alanında açıklayıcı ve eğitimsel işlevler yerine getiren kuruluşlar, sosyal ağların kullanıcılarına işyerindeki tehlikeler hakkında bilgi sağlar. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (NIOSH) bu şekilde hareket etmekte ve Facebook, Flickr, MySpace, YouTube ve Twitter'da yerini almaktadır. Facebook gibi sosyal ağ sitelerinin örneğin; Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (CCOHS), Polonya Ulusal İş Müfettişliği (PIP), İngiliz Sağlık ve Güvenlik İcra Kurumu (HSE) veya İrlanda Sağlık ve Güvenlik Kurumu (HSA) gibi katılımcıları vardır. Kurum ile birey arasındaki temas, bir yazışma alışverişinin katı bir biçimini yansıtmaz; kullanıcılar kurum tarafından yayınlanan veriler hakkında yorum yapabilir.
Web 2.0 ve sosyal medya hakkındaki bilgiler geniş çapta yayılmaktadır, ancak özellikle geleneksel bir tavır içinde olarak, değişikliklere karşı isteksiz tutum takınabilecek yönetici ve kuruluşlar arasında bu iletişim araçlarının kullanımını yaygınlaştırmak için lobi faaliyetlerine ihtiyaç duyulmaktadır [2]. Buna, sosyal medya kullanan İSG ile ilgili ticari olmayan kurumların sayısının hala büyük olmadığı gerçeği göz önünde bulundurularak, iş güvenliği alanının da dahil edilmesi gerekmektedir.
Sosyal Medya Kullanımına Kapsamlı Yaklaşım
Uygulanan çözümün kapsamlılığı, son alıcıya etkili bir şekilde ulaşmada önemli bir rol oynamaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (IOSH) - çeşitli sosyal medya türlerinin kullanımı ile İSG meseleleriyle ilgilenen Britanyalı konunun uzmanları için yetkili bir kurumdur - kullanıcıların iş güvenliği konusundaki kaynaklara aktif olarak erişmelerini sağlamaktadır. İlgilenen bir kullanıcının yalnızca IOSH'nin katıldığı sosyal medyaya referansların bulunduğu kurumun web sitesine erişmesi yeterlidir. Kuruluş, kullanıcılarını diğerlerinin yanı sıra Facebook, Twitter, Google Buzz, Digg, Messenger, Stumbleupon, MySpace gibi web sitelerine yönlendirir. Buralarda kullanıcı İSG ile ilgili konulardaki tartışmaları görebilir ve katılım sağlayabilir. 38.000 bireysel üyeye sahip olan kurum, tüm araçları kullanmakta ve alıcılar tarafından tercih edilen şekilde çeşitli kanalların kullanımıyla alıcılara ulaşmaktadır.
Sosyal medyanın kapsamlı bir kullanımı, 2008 yılında Ansell Healthcare şirketi tarafından oluşturulan Çevrimiçi Güvenlik Topluluğu tarafından da temsil edilmektedir. Topluluk, işyeri güvenliği profesyonellerine hizmet etmek için koruyucu eldiven üretmekte ve diğerlerinin yanı sıra kimya, gıda işleme ve ilaç endüstrilerine başka hizmetler de sağlamaktadır [8]. Topluluğun etkinlikleriyle ilgilenen kullanıcılar, topluluğun Twitter'daki girdilerini görüntüleyebilir, Facebook'a katılabilir ve MySpace veya LinkedIn'de üye olabilir, konuyla ilgili fotoğraf ve filmleri YouTube üzerinden görüntüleme ve tartışma olanağına sahip olabilirler. Topluluk, iş sağlığı ve güvenliği endüstrisinde ve alakalı işlerde çalışanlara ve katılımcı olmak isteyenlere açıktır. Çevrimiçi Güvenlik Topluluğu, üyelerinin diğer işyeri güvenliği profesyonellerine doğrudan soru sormalarına imkan tanıyan bir platformdur. Kolay erişim nedeniyle, merkezi Kuzey Amerika'da bulunan topluluğun Brezilya'da ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde de üyeleri vardır [9].
'''İ'''SG Bilgi Alıcılarının Sosyal Medyaya Dahil Edilmesi
Sosyal medyayı, Web 1.0 döneminden kaynaklanan diğer çevrimiçi iletişim biçimlerinden ayıran faktör, alıcının katılımının dikkate alınmasıdır. Kullanıcıyı, aynı zamanda iş güvenliği alanında da bilgi yazarı ile etkileşime sokmanın farklı biçimleri olabilir:
- Bilgi Paylaşımı (İletişim),
- İş birliği,
- Eğitim,
- Eğlence [4].
İletişim Yoluyla Etkileşim
Öncelikle, alıcı ile iletişim de amaçlanan etki, sadece bir İSG konusunda elektronik yollarla alıcının kendisine bilgi gönderilmesiyle elde edilemez. Bu, bir haber bülteni göndermeye benzer ve Web 1.0 düzeyinde tek taraflı bir iletişim şeklidir. Bunun yerine, bir sosyal ağ sitesi kullanıldığında, seçilen bir grup (örneğin iş güvenliği uzmanları) mesela bir web anketine katılmak gibi belirli bir eyleme katılmaya davet edilebilir. Alıcılarla etkileşime geçmenin iyi bir örneği, bir sosyal ağ sitesinde belirli bir grupta toplanan arkadaşlara Twitter üzerinde kısa güncel haberler vermek gibi yollar kullanan Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfı'nın (Eurofound) yaptığı uygulamadır.
İşbirliği Yoluyla Etkileşim
İşbirliği alıcıları, belirli bir grubun üyeleri arasındaki işbirliğini artırabilecek sosyal medya kullanımı ile aktive etmekten oluşur (ticaret söz konusu olduğunda, satıcılar ve alıcılar; iş güvenliği söz konusu olduğunda, iş güvenliğinden sorumlu kurumlar ile güvenli çalışma koşulları ve güvenli işyerlerinin sağlanmasıyla ilgilenen işverenler). Farklı grupların iş birliğini mümkün kılan bir örnek de İlgili kullanıcıların belirli bir konuda bilgi girebileceği bir web ansiklopedisi olan Wikipedia’dır. Wikipedia'nın sayfalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir bölümün yanı sıra işyerindeki tehlikeler ve türleri ile mesleki risk değerlendirmesi gibi konularda diğer bölümler de bulunabilir [10]. Bunun dışında, İSG alanındaki yasal düzenlemeler, konuyla ilgili kurumlar ve diğer faydalı bilgiler ile ilgili bağlantılar ve açıklamalar sunulmaktadır. Wikipedia'daki girişlerin içeriği yeni bilgiler eklenerek genişletilebilir.
Eğitim Yoluyla Etkileşim
Alıcıyı eğitmek de onu sosyal medyaya dahil etmenin bir şeklidir. Böyle bir eğitim tarzı geleneksel yöntemlerden daha kolay ve dinamiktir. Sosyal medya kullanıcılarının eğitimine iyi bir örnek, eğitim materyalleri içeren podcast'lerdir (taşınabilir medya oynatıcılarda ve bilgisayarda oynatmak için sendikasyon beslemeleri kullanılarak Internet üzerinden dağıtılan bir dizi dijital medya dosyası). Sağlık ve Güvenlik İcra Kurumu (HSE) web sitesinde podcast'ler hakkında bilgi yayınlamıştır [11]. Podcast'lere düzenli olarak abone olunabilir, ayrıca kurumun web sitesinde bulunan bir arşivden de indirilebilir. HSE’nin podcast'leri asbest ile ilgili tehlikeler, şantiye denetimleri, gaz tesisatı kullanırken iş güvenliği ve daha pek çok konu ile ilgilidir.
Alıcıları eğitmenin bir yöntemi olarak podcast'ler, iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyet gösteren bir İngiliz eğitim kurumu olan RRC Training (The Rapid Results College) tarafından eğlenceli bir şekilde kullanılmaktadır. Bu podcast'ler, İSG uzmanları, konuk katılımcılar ve popüler bir İngiliz komedyeni olan John Glover tarafından oynanan memnuniyetsiz iş adamı karakteri arasındaki eğlenceli konuşmaların kayıtlarıdır[12].
Facebook'ta da bulunan bir İngiliz şirketi olan Safetycare tarafından YouTube'da yayınlanan tehlikeli kimyasalların muayenesi gibi örnekleri bulunan iş teftişi ilgili öğretim film serileri de eğitim amacını taşımaktadır[13].
Eğlence Yoluyla Etkileşim
Sosyal medya kullanıcılarının katılımı, onlara eğlence yoluyla elde edilebilir. Özelikle gençler için, sadece kuru bilgi aktarma yöntemi ilgi çekici olmayabilir. Bilgi vermenin komik bir yolunun bulunmasının alıcı üzerinde daha büyük bir etkisi vardır. Bu bir zamanlar TV'de komik reklamlar başlatarak ürünlerini satmada daha etkili hale gelen işletmeler tarafından kanıtlanmıştır. Bu yöntem önemli maliyetler doğurdu, ancak bu husus artık sosyal medya çağında bir sorun değildir [4]. İş alanında kullanılan çözümler diğer alanlarda tanıtım amaçlı da kullanılabilir. NAPO: bir grup İSG iletişim uzmanı tarafından oluşturulan animasyon bir karakter bu konuda bir örnektir [14]. Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) bu karakteri çalışma ortamında uygun davranışın nasıl olması gerektiğini anlatmak için için kampanyasında kullanmaktadır. NAPO’yu içeren filmlerin DVD'leri mevcuttur ve YouTube'da yayınlanmaktadır. Bilgi aktarmanın böyle bir yolu özellikle çocuklar için çekici olabilir; onların eğlence ile eğitimlerini sağlar. Dahası, NAPO ve filmlerdeki partnerleri kendilerini kelimesiz bir dille ifade edebilmekte, bu da filmleri herkes için uygun kılmaktadır.
Amerikalı bir müzik yapımcısı ve dağıtıcısı olan Rhythm, Rhyme, Results[15] tarafından, işyerinde güvenli davranışlarla ilgili bilgileri aktarmak için açık yürekli bir yöntem uygulanmıştır. Şirket, gençliği de eğiten eğlenceli müzikler yaratmaktadır. RRR tarafından bestelenen parçalar, şirketin okullar için tasarlanmış özel web sitesinden indirilebilir. Laboratuvarda çalışırken güvenliğin korunmasına yönelik hazırlanan bir rap şarkısı şirketin web sitesinde bulunabilir.
Sonuçlar
AB-OSHA raporuna göre 2005 2005 yılında, 11,1 milyon genç erkek ve 9,3 milyon genç kadın AB-25 içinde çalışıyordu. AB-25'teki geçici işçilerin çoğu 25 yaşın altındaydı. Genç geçici işçilerin iş talepleri daha düşüktür ve işteki riskler hakkında daha az bilgilendirilmişlerdir[16].
EU-OSHA tarafından yürütülen Pan-Avrupa iş güvenliği ve sağlığı hakkındaki görüş anketinde, ankete katılanların% 20'sinin işteki tehlikeler hakkında 'çok iyi bilgilendirildiğini', % 46 - 'oldukça iyi bilgilendirildiğini' belirtti. % 6'sı işteki tehlikeler hakkında hiçbir zaman bilgilendirilmediklerini söylemiştir [16].
Bu cevaplar, iş güvenliği bilgisinin mükemmel olmadığını ve bu alanda, özellikle profesyonel kariyerlerine başlayan gençler arasında farkındalığı artırmak için önlemler alınması gerektiğini göstermektedir. Sosyal medya kullanımı, farkındalığın artırılması, işyerindeki tehlikeler ve bunların önlenmesi için önemli olabilir. Sosyal medya kullanımından elde edilen fayda, ek maliyet yaratmadan geniş bir kitle için bilgiye kolay erişimdir. Bunun dışında, günlük yaşamda sosyal medya kullanan genç nesiller için mesajın şekli geleneksel olandan daha çekicidir. 2010 Pew Internet ve Amerikan Yaşamı Projesi anketine göre: 'İnternet kullanımı neredeyse her yerde gençler ve yetişkinler arasında yaygındır. Son on yılda, genç yetişkin internet nüfusu çevrimiçi olma olasılığı gayet yüksek olmaya devam etmektedir ve internete bağlı Amerikalı gençlerinin % 73'ü sosyal ağ web sitelerini kullanmaktadır[17].
Bununla birlikte, bu medyayı kullanmanın bazı yönleri (hariç tutulan, İnternet erişimi olmayan kişi grupları; kullanıcılar tarafından sağlanan bilgi içeriğinin izlenmesi konusu gibi) de dikkate alınmalıdır.
daha fazla okuma
Cavanaugh M. M., ‘The Evolution of Online Media’, Strategy + business (2008), Retrieved 13 June 2011, from: http://www.strategy-business.com/article/li00084?gko=01bc8
CCOHS – Canadian Centre for Occupational Health and Safety (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://www.facebook.com/CCOHS
TechPlut – Tech News, startups &All things Tech (2010). Core Characteristics of Web 2.0. Services, Retrieved 13 June 2011, from: http://www.techpluto.com/web-20-services/
EU-OSHA – European Agency for Safety and Health at Work (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://osha.europa.eu/en/front-page
Eurofound – The European Foundation for the Improvement of Living and Working Conditions (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://twitter.com/#!/eurofound
FIOH – Finish Institute of Occupational Health (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://www.ttl.fi/en/Pages/default.aspx
HSA – Health and Safety Authority – Facebook (2011), Retrieved 13 June 2011, from: http://www.facebook.com/pages/Health-and-Safety-Authority/130109777031237
HSE – Health and Safety Executive – Facebook (2011), Retrieved 13 June 2011, from: http://www.facebook.com/pages/Health-and-Safety-Executive/111954645488390?sk=info
NIOSH – The National Institute for Occupational Safety and Health (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://www.cdc.gov/niosh/
IOSH – Institution of Occupational Safety and Health (2011). Retrieved 13 June 2011, from: http://www.iosh.co.uk/
O’Reilly T., ‘What Is Web 2.0. Design Patterns and Business Models for the Next Generation of Software’ (2009), Retrieved 13 June 2011, from: http://oreilly.com/web2/archive/what-is-web-20.html
PIP – Państwowa Inspekcja Pracy – Facebook (2011), Retrieved 13 June 2011, from: http://www.facebook.com/pages/Pa%C5%84stwowa-Inspekcja-Pracy/148284421857474
RRR – Rhythm, Rhyme, Results, LLC (2011). About Rhythm Rhyme Results. Retrieved 13 June 2011, from: http://www.educationalrap.com/about
Wikipedia – The Free Encyclopedia (June 2011). Social media. Retrieved 13 June 2011, from: http://en.wikipedia.org/wiki/Social_media
Klimaszewska W., The use of social media for information transfer regarding OSH (OSH Wiki: ERO-10-06-f.9)
Tema seçin